21 Aralık 2016 Çarşamba

Gölgem

Aslında hepimiz güzel düşler hayaller kurarak çıkarız

Sevdiğimizle yola kavak yelleri Başımızda eser deriz

Kendi kendimize  tamam bu sefer oldu her şey çok

Güzel giderken Bir anda kendimizi atıldığı derin

Kuyu içerisinde yalnız buluruz ne mi olmuş  Seven 

Seviyorum diyen gitmiş terketmiş ve bizlerde sevda

Misali kuyunun içinde kurtulmayı Bekliyoruz henüz 

Daha yaralarımız kurumadan yanmadan kavrulmadan 

Çıkmayı bekliyoruz aynı şeyleri tekrar tekrar yaşacağımızı 

Bile bile kendimiz hiç akıllanmadan tekrardan kuyuya 

Atacak sevdalara atmaya çalışıyoruz ve [ sevenler hep yanıyor ]


14 Aralık 2016 Çarşamba

GÖLGEM

           ALİ KIZILTUĞ

Aramıza da girmiş dağlar denizler
Gelemem diyorum öf öff.. sen gel diyorsun
Kar yağmış yollara örtülmüş izler
Bulamam diyorum öf öff.. sen bul diyorsun

Sanma bu sevgimiz sence yaygara
Ne dertler bıraktın öf öff.. hep sıra sıra
Sen yoksun ya öyle ıssız Ankara
Duramam diyorum öf öff.. sen dur diyorsun

Kızıltuğum da baharımı yazımı
Hangi kalem yazmış öf öff.. benim yazımı
Dert ortağım da olan dertli sazımı
Çalamam diyorum öf öff.. sen çal diyorsun

10 Aralık 2016 Cumartesi

SABAHATTİN ALİ

        ÇOÇUKLAR GİBİ

Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilkbahar gibi
Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
Göğsümün içinde ateş var gibi

Başını göğsüme sakla sevgilim
Güzel saçlarında dolaşsın elim
Bir gün ağlayalım bir gün gülelim
Sevişen yaramaz çocuklar gibi

Hissedince sana vurulduğumu
Anladım ne kadar yorulduğumu
Sakinleştiğimi, durulduğumu
Denize dökülen bir pınar gibi

Sözün şiirlerin mükemmelidir
Senden başkasını seven delidir
Yüzün çiçeklerin en güzelidir
Gözlerin bilinmez bir diyar gibi

6 Aralık 2016 Salı

GÖLGEM















Kekik kokusu duydum kekik koynunda 
Ussuz geceler uyandım birden bire
Haydi dedim yüreğim gidelim bu 
Şehirden koparmak istiyor 
Özlemle rim den yorgunum çünkü 
Bu yorgunluğumun yaşamak gibi bir
Anlamı var yinede yaşamaktan duyduğum
Mutluluğun tadına düşmanlarım ulaşamazlar
         
       YÜREĞİME İYİ BAK
            Gölgem
Bir kuş çiz yavrum yüzüme göz yaşınla 
Bir kuş tel tel kirpiklerin kanat olsun
Bir kuş çırpınan kalbi dudağında 
Bir kuş yavrum sıcaklığın beni bulsun
Bahar gelmiş balam benim bahar gelmiş dayanmış
Dalda yaprak bebeciğim su da köpük uyanmış
Kuzulara özenmiş kızım benim körpe sesler 
Dillenmiş ay ışığında yanmış yavrucuğum 
Onun için de yanmış.
        İNCİTME SAKIN 
            Gölgem 


5 Aralık 2016 Pazartesi

ROSA LUXEMBURG



1871 yılının  bazı kaynaklara göre 1870 5 Martında Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Polonya da doğdu. Daha genç yaşlarında sosyalizmle tanıştı ve dönemin solcu gruplarında yer aldı. Daha 18 yaşındayken içinde bulunduğu gruplar ve politik görüşü yüzünden İsviçre ye kaçmak zorunda kaldı. 1889 da Zürih Üniversitesine girdi. Burada felsefe  tarih politika  ekonomi ve matematik öğrenimi gördü hayatında büyük etki bırakacak isimlerle tanıştı.
1890 yılında Bismarck ın sosyal demokrasiyi yasaklayan kanunun lağvedilmesi ardından sosyalist parlamentoya girdi. Parlamentoya giriş  dönemin sosyal demokratlarının devrimci uçtan uzaklaşmasına ve parlamentoda daha etkin olabilmek için çalışmasına neden oldu. Bu Rosa Luxemburgun da dahil olduğu devrimci görüş çizgisindekileri rahatsız etmekteydi. Bu sırada Zürih te öğrenim görmeye devam eden Rosa 1898 yılında doktorasını tamamladı. Özgür bir Polonya için çalışmalarına devam etse de  onun kafasındaki tabloda Almanya Avusturya ve Rusya'da devrim gerçekleştiği takdirde Polonya özgür olabilirdi. Bu tablo milliyetçi bir çizgi çizen Polonyalı sosyalist grupların ve Polonya Sosyalist Partisinin ondan daha da uzaklaşmasına neden oldu. Daha sonra bu görüşleri Rus sosyalist çevrelerle de ilişkisinin bozulmasına yol açacaktı.
1898 yılında Gustav Lübeck ile evlenerek Berline taşındı Alman vatandaşlığı kazandı. SPD'nin Almanya Sosyal Demokrat Partisi aktif bir üyesi oldu. 1900 yılına gelindiğinde Luxemburg un fikirleri tüm Avrupa'da sosyalist çevrelerde büyük yankı uyandırmakta yazdığı makaleler ilgi görmekteydi. Özellikle Eduard Bernstein in düşüncelerine getirdiği eleştiriler ile öne çıkıyordu. Alman militarizminin yükselen değer olması Luxemburgu ziyadesiyle rahatsız ediyordu bu konuda partiyle de ters düşmüştü. 1904 ile 1906 yılları arasında siyasi faaliyetleri ve görüşleri nedeniyle üç kez hapse girdi. Aldığı hapis cezaları onu yıldırmadı, faaliyetlerine devam etti. SPD'nin eğitim merkezlerinde Ekonomi ve Marksizm öğretmeye başladı.
Savaşın başlamasıyla esen milliyetçi rüzgar SPD nin de milliyetçi eğilime yönelmesine neden oldu ki bu Luxemburg un fikirleri ile tamamen tezatlık oluşturuyordu bu sebeple partiyle olan tüm ilişkisini kesti. 5 Ağustos 1914'de Karl Liebknecht ile beraber Internationale grubunu kurdu. 1 Ocak 1916'da grubun adı Spartaküs Birliği  Spartakistler  Almanca Spartakusbund oldu. Grubun devlete karşıt tutumu yüzünden 28 Haziran 1916'da Luxemburg hapis cezasına çarptırıldı. Hapiste geçirdiği yıllarda birçok makale kaleme aldı. Özellikle Rus devrimi üzerine yazdıkları ve Bolşeviklere getirdiği eleştiriler çarpıcıdır.  
1918 Kasım ında Luxemburg hapisten çıktı. Faaliyetlerine devam etti ve Liebknecht ile birlikte Alman Komünist Parti sini kurdu. 15 Ocak 1919 da Rosa Luxemburg Karl Liebknecht ve Wilhelm Pieck  Freikorps tarafından tutuklandılar  Pieck kaçmayı başarırken Luxemburg ile Liebknecht yedikleri darbelerle bilinçlerini kaybettiler. Aynı gün Luxemburg ölene kadar dövülmüş ve ölü vücudu nehre atılmış  Liebknecht de başından yediği kurşunlarla öldürülmüştü.

4 Aralık 2016 Pazar

OĞUZ ATAY

                       -TUTUNAMAYANLAR-


Çıkaramadı yıllar boyunca. İlk defa domuz eti yerken          
Arkadaşlarının ısrarıyla geneleve giderken
Hep ONUNLA O kimdi? bozmamaya çalıştı arayı
İki gün oruç bile tuttu bir Ramazan ayı.
Sapı silik ve tutuk bir tabancaydı.
Bir gün ölürse ona bu vatan bir mezarlık yer verecek.
560 Oturdu bir destan yazdı kendini yerecek.
Sazını ve cesaretini aldı eline bütün cesareti
Daha kötü şeyler olması korkusundadır.
Canını dişine takarak
Yazılmış eski destanlara bakarak
Sözü uzattı durdu.
İşte şöyle buyurdu
Numanoğlu Selim derler adımız
Gürültüye geldi her feryadımız
Nedense tamamdır itikadımız
Dikilen her kumaş bol gelir bize
Çocukken güneşin tadın bilmedik
Büyüdük kadının adın bilmedik
Bizi anlayacak kadın bilmedik
Sevgisiz bir hayat çöl gelir bize
Bize öğretilen her söze kandık
Yasaktır Memnudur dendi inandık
Hep Girilmez levhasına aldandık
Bu tutulan yanlış yol gelir bize
Benim cefalı yârim kafamdır
Divanda düşünmek bütün safamdır
Mülkiyet benimçün büyük evhamdır
Senin olanları nideyim gayrı.

NAZIM HİKMET RAN


NAZIM HİKMET RAN


2 Aralık 2016 Cuma

VEDAT TÜRKALİ

                                   Vedat Türkali 950'den Notlar Şiiri



Yüce dağ başları dumanlı dumanlı
Irmaklar yorgun ağır
İnsanlar yapayalnız
Nedir üstümüzdeki bu karanlık bulut
Irgatın akşamlara kadar düşündüğü nedir
Yabancı bandıralar bayraklar emirler
Ne maviliklerde ferahlık ne toprakta güven
yurda ölüm tüccarları kurulmuş
Bu vatan bu millet bu bayrak
Satılmaz diyenden hesap sorulmuş
Yollar fabrikalar tarlalar
Bir hançer altında amansız
Dağ taş haber bekler hürriyetten
Nedir bu toprakların bitmeyen çilesi
Nedir nedir nedir
Bu gün karanlıkta apansız
Bir çığlık yükseldi memleketten
Ben bayraksız hürriyettsiz neylerim dedi
Kınalı keklikler uçtu düz ovalardan tabur tabur
Yabancı bu memlekette işin ne
Yerin altında damar damar madenlerimiz var
Bizi bekler
Götürüp top dökemezsin
Dağlarımız ırmaklarımız bize göredir
Tarlalarımız bize kadar
Ekemezsin
Bizim bu toprak için
Bu topraklarda dökülecek kanlarımız var
Elini kolunu sallayarak bu memlekette
Giremezsin çıkamazsın
Biliriz yağmaya geldin yabancı
Senin bu memlekette işin ne

Biliyorum bir gün karanlıkta
Kesecekler yolumuzu
Ya siz çocuklar
Nasıl anlatmalı sizlere olup bitecekleri
Çocuklar bizim dediğimiz
Yüzümüze utanç duymadan bakmaktır
Mal değil mülk değil istediğimiz
Size namuslu bir dünya bırakmaktır

1 Aralık 2016 Perşembe

ÖMER HAYYAM


Karanlık Aydınlık tan yalan 
Doğrudan kaçar Güneş yalnızdır 
Ama etrafına ışık saçar 
Üzülme Doğruların kaderi dir 
Yanlızlık Kargalar sürü ile 
Kartallar yalnız uçar.











Öne Çıkan Yayın

İVAN TURGANYEV

                                                                   TURGANYEV                                                              ...